19 Ağustos 2015 Çarşamba

Yaz & Kış

O yazı çok sevip, kıştan pek hoşlanmazmış. Ben ise tam tersi. Beni severse Kışı da sever ama değil mi? Kalbimin uzun süreden sonra tekrar Attığını hissediyorum. Bi de Allah'ım bu doğru adam olsun. Bu o olsun lütfen. Bende onun için doğru kadın olayım.
Peki ben yazı sever miyim? Sevdim bile. Bir kez daha hayal kırıklığında kaybolmak istemiyorum. Artık hayallerimi yüzdüredeceğim denizler kurudu!!
Insan kendini bilmez mi hiç? Bu his başka. Bu his uzun bi dinginlikten sonra başladı çünkü. Aşkın üzerine aşk yaşanamaz. Aradan bir süre geçmesi gerek bence. Belki de bu sebepten doğru zaman olduğunu düşünüyorum.
Bir de o bunu bilmiyor ama o benim İstanbul'u sevme sebebim. Oraya taşınmaya gün sayma sebebim. Sabahları mutlu uyanma, gece gülümseyerek uyuma sebebim. Allah'ım hayal kırıklığına uğramayayım lütfen. Bu sefer güzel olsun her şey. Kışı sevsin yani beni... Bende onun yanında karlı bir istanbul sabahında bile yaz olayım. Yaz gibi cıvıl cıvıl.. Gözbebeklerimin içi gülsün. Gözlerinde kendimi göreyim.
Uff tamam çok filmlerdeki gibi bişeyler bekledim sanki.
Bırakıyorum. Ne olacaksa olsun !
Ama yine de güzel olsun Allah'ım olur mu?

3 Kasım 2014 Pazartesi

Fesat İnsanlar

Nasıl insanlar var bu hayatta! Aman Allah'ım düşman başına. Kıskanç sinsi çekemeyen.. Ne ararsanız var. Siz siz olun böyle insanlara bir şeyinizi anlatmayın! Sevginizi kıskanırlar, sevdanızı kıskanırlar, huzurunuzu, kazandıklarınızı, isteyipte ulaştıklarınızı, mutluluklarınızı, utanmasalar mutsuzluklarınızı bile kıskanacaklar! Bir de böyle insanlar kıskanmakla kalmıyolar. Fiilen bişey yapamasalar dahi düşünceleri yetiyo. Göz, nazar değmesi diyolar ya hani.. Ne göz varmış bunda da! Dedirtiyolar insana. İnanmazdım ama inandım artık. Bizzat uzun zamandır deniyorum. Anlattığım ne varsa yarım kaldı yarıda kaldı ulaşamadım ya da ulaştım elimde kaldı. Nefesim kursağımda kaldı kısacası. Bi de denemeseniz hiç anlayamazsiniz. Hayatta belli etmezler. Sanırsınız ki herkesten çok o ister mutluluğunuzu. Palavraa..Belki bilerek yapmıyodur dedim, yapısı öyledir dedim doğuştan kıskançtır dedim... Artik neyse ne! günahımı, sevabımı, yanlışımı, doğrumu hiçbir şeyimi anlatmam bu saatten sonra! Allah fesat insanlara izin vermesin!

28 Ekim 2014 Salı

Bu keder kader mi?

Dile kolay 8 ay. Hayatımın aşkını gormeyeli 8 ay geçmişti.. Onu görmeye cesaret edebilmem bile çok uzun zamanımı aldı..
O kararı verdigimde ise hiçbişey önümde duramadı. Diğer yarımdı o benim. Sanki içimde bişey kanımı emer gibi bi histi.. Görmem gerekti, koklamam gerekti..
26 ekim. Feribottan inip Aksaray'a doğru yürümeye başladığımda kalbim yerinden çıkacak gibiydi, ellerim titriyodu.. Koşar adımlarla gittim O'na. Insanlara carptigimin bile farkinda değildim, herkes çekilsin önümden istiyodum.. Ona giden yolum kapanmasın.. Hayatımda hiç böyle bi aşk yaşayıp görmediğim gibi böyle bir ruh hali içinde de bulunmamıştım. Şu an dusundugumde rüya gibi geliyo. O yol hiç bitmeyecek sandım.. En sonunda vardım.. Orda bana bakiyodu. Aksaray tramvay girişinde.. Defalarca kez geçtim ordan ama bir kez bile orda böyle bi an yaşayabileceğim aklıma gelmedi.. O an zaman durdu, insanlar kayboldu sadece O vardı.. Suresini bilmedigim kadar uzun bi süre boynuna sarılıp kokusunu içime çektim.. Allah'ım dedim bu nasıl bi özlem? Ben hayatımda başka bi adamı bu kadar sevemem.. Canımdan can gitti 2 gündür gözlerim şiş, kenarları mos mor.. Berbat bi mide ağrısı. Bi öküz oturdu kalkmiyo. Yinede iyiki gittim, iyi ki gördüm.. Yanında olduğum 2 saat 8 aydır en mutlu olduğum zaman dilimiydi. Istanbul bi anda ıssızlaştı. Sadece biz kaldık.. Bütün yolu diğer yarım tamamlanmış gibi sımsıkı sarılarak gittik. Metrobüsün kalabalığında bile yalnızdık. 
Allah'ım bu nasıl sevgi?
Ayaklarıma bile sarıldı öptü. Bu nasıl bi özlem? Bu nasıl bi ayrılık?
Hangi insan sevdiginin dökülen saçları çöpe gitmesin diye onları saklar?
Hangi seven böyle saçının bi teline bile kiyamaz sevdiginin?
Teninin sıcaklığını hala hissediyorum
onun dokunuşu, öpüşü ellerinin bana değişi her şeyi bambaşka.
Biliyorum, hissediyorum o benim 6 milyar içerisindeki diğer yarım.
O benim güneşim, gökyüzüm, gülen yüzüm, renklerim o benim, yağmurdan sonra çıkan gökkuşağım..
O'nu anlatmaya kelimelerim yetmez.
Bir daha görüp göremeyeceğimi bile bilmeyerek vedalasmak en acı kısmıydı..
öptüm, öptüm, öptüm... Doyamadım.. Daha çok öpsem, koklasam yine doyamam onuda biliyorum.
Bu keder kader mi?

27 Ekim 2014 Pazartesi

Ne olacak halim...

Bugün hayatimdaki hem en mutlu hem en acı verici günlerden biri... neden mi?
Sen bu satirlari okurken ben cok uzaklarda olacağım. Böyle baslardi bildigimiz butun mektuplar...
biliyor musun bu ikimizin hikayesi!!
Su anda nerdesin ne yapmaktasin?
Bildigim yerlerde misin, yoksa hic gormedigim bi evin penceresinde mi?
Sevdiklerinin ozlemi sardi mi nicedir kalbini?
Pişman mısın başlamadıklarına?
Ic cekiyorsundur simdi?
Düşünüpte yazmadigin yazipta yollamadigin mektuplari sakliyor musun hala?
Kafanda hep aynı cümle biliyorum: Ne olacak halim?
Ahh biriktirdiğimiz bütün hevesler, nasıl da hızla tükendiler...
karlı daglar olsan gelsen kor diye göğsüme asarim seni
bir ruzgarla yagsan gelsen yar diye sineme katarım seni!!!!!
En cok kimi ozledin? En cok neyi bekledin? Simdi duslediklerinin neresindesin?
Dedim ya bu ikimizin hikayesi!
Islandığımız bütün yağmurları
dudak kanatan kalpte sızı asklarimizi
bizi buluşturan kaldırımları
iste bütün bunları yazıyorum
BEN UNUTMADIM DIYE!!
hatirliyor musun sonunu degistiremedigimiz filmleri
hayatin gercegidir sandigimiz kabullenilmis yenikligi
bi agizdan soyledigimiz en kahraman repligi
büyürken vazgectiklerimizi ya da vazgecirttikleri şeyleri...
Çabuk mu büyüdük dersin?
sen bu satirlari okurken ben nerde olacagim kimbilir?
neleri birakmis olacagim geride
ne aşkları, ne başlangıçları, ne ayrilikları...
biliyor musun tek sorum var kendine şimdi..
AHH NE OLACAK HALİM?
Duygularıma bu kadar güzel tercüman olabildigi için İclal Aydın'a sevgiler
Benim kocaman bir yürek yaram var.
üstünü bir türlü kapatamadigim
insana bazen cok yabanci gibi geliyo ama ayni kitaplardaki gibi filmlerdeki gibi belkide daha fazlası..
daha da fazlası bu yaşadığım AŞK bu yaşadığım ACI...
O'nu anlatamıyorum bile kimselere
O benim yüreğimin içinde en derininde...
ve biliyorum hiç gecmeyecek.
Kalbimde kilitli bi oda var O'na özel..
kimsenin giremeyecegi girmeye cesaret edemeyecegi ve onunda çıkamayacağı..
Beni ayni anda en mutlu eden ve en çok üzen adam!
Seni hiçbir aklın alamayacağı kadar çok seviyorum.
İstanbul...
Kaçtığım şehir şahit oldu bugün aşkıma, aşkına...
Seni 8 ay sonra yeniden görmek, yeniden koklamak...
Rüya gibi
Allah'ım ne acı :( Bu nasıl bi yürek acısı...
insanın hiç yüreği böyle acır mı?
Nasıl hayatıma devam ederim ben şimdi.
Nasıl seni hiç görmemiş gibi rol yaparım?
Gözleri hala gozlerimde, elleri ellerimde, kokusu burnumda.. Her hücremde hissedebiliyorum AŞK'ını.. Biz bu sonu haketmiyoruz bence.. Ne olurdu bizim de mutlu bi sonumuz olabilseydi.. Geç kalmayalım ne olur! Artık çok geç diye bi cümlem olsun istemiyorum..
Sahiden de, Ne olacak halim?

4 Ekim 2014 Cumartesi

İyi bayramlar yüreğimin en yaralı yeri...

İyi bayramlar sevdiğim
Güzel gözlüm, bebek kokulum
Bu sensiz geçirdiğim ilk bayram
Seni nasıl ozledigimi bir ben biliyorum, bir de Allah... Sen bilmiyorsun.
Sebepsiz yere gözlerim doluyor. Damlalar akıyor, siliyorum kimse görmesin diye. Sen bilmiyorsun... Dualarımdasın, içimin en derinindesin.
Sanki hala yaşadığım şehirdesin.
Sanki şimdi çıkıp gelecek gibisin
Ya da yanından yeni gelmişim gibi..
Hicbiri değil.
Bugün tam 7 ay oldu seni görmeyeli
Sarılmayalı
Gözlerinin içine bakmayalı
O güzel kokunu içime çekmeyeli...
En son havalimanında vedalastim seninle ve gözden kaybolana kadar arkandan baktım, sanki seni son kez gördüğümü biliyomuş gibi dönüp dönüp tekrar öptüm... Sonmuş. Çok zormuş...
Kimse ölmüyor sevda yarasından.
Ama ömrümden ömür gitti yar..
Gözlerimin feri söndü
İçten gülmeyi unuttum..
Gözlerimin içi gülmüyor artık içimin yarasından!
Sen mutlu ol. Iyi ol.
Sende beni unutmadın biliyorum...
Gözlerinden öpüyorum.

8 Eylül 2014 Pazartesi

Yara

Biz seninle bir Temmuz sabahında aynı şehirde yaşamayı bıraktık. Beraber geçirdiğimiz bir Ağustos' umuz,  Eylül'ümüz, Ekim'imiz olmadı bizim. AMA ben yinede seni sevdim. O aylarda bile. Aynı şehirde olmadığımız halde sen varmissin gibi yaşadım o zamanlarıda. 3 sene oldu seni tanıyalı ama hiçbir doğum gününü yan yana geçiremedik. Ekim cocuguyuz ikimizde ve Ekim bizi ayırdı. Doğduğun saatte opemedim o çok sevdiğim gözlerini. Hayatta istedigin her seyi elde edemezsin evet. Bunu en iyi sekilde öğrendim. Sen o elde edemeyeceklerimden birisin. Yarasın sen. Bazen kanar bazen kurursun. Ve hep soracağım şu soruyu. Bir sonbaharı beraber gecirebilseydik eğer her şey farklı olur muydu?

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Genç-Yaş-lı

Ben ne ara bu kadar yaşlandım? Ruhum ne ara bu kadar yaşlandı desem daha doğru olacak.
Dün akşam Duman konserine gittik. Kardeşim, arkadaşı ve ben. Onlar 17 yaşındalar henüz... Bense 23'ümün sonbaharındayım... Zaten konserde azınlık grubunun içerisindeydim. Büyük büyüüük bir çoğunluk 15-18 yaş civarlarındaydı. Allah'ım dedim nerden düştüm ben buraya?! Lisedeyken sürekli Duman dinlerdim. Bütün eski şarkılarını hala ezbere bilirim. Sıkı rockerdım güya o zamanlar. Piercingli filan bi de peh! O günlere dayanaraktan gitme kararı aldım ama kendimi başka bi dünyada hissettim. Bu gençlik ne değişik böyle? Ben ne ara bu kadar büyüdüm? 4-5 yaş bu kadar büyük farklılıklar mı oluşturuyor? v.b bir sürü soru kafamın içinde döndü durdu. Uyum sağlamayı bırakın mahvoldum. O çığlıklardan kulaklarım patladı. Başıma ağrılar girdi. Çok sıkıldım. Keşke gelmeseydim dedim o derece.
Yanlış anlaşılmasın Duman'ın performansı güzeldi. Eski yeni bütün şarkılardan söyledi 2.5 saat sahnede kaldı.
Sorun Duman'da değil bendee!! Bana artık daha sakin bir şeyler lazım anladım. Ben artık tiyatroya filan gideyim. Ya da daha sakin konserlere. Yoksa boşu boşuna hem zaman hem para kaybı hemde boşu boşuna yaş kompleksi!
Ooff 24'ü doldurmama da tamı tamına 2 ay kaldı bugün itibariyle.
Ağlamaya gidiyorum.